top of page

Varlık Dağılımı ve Portföy Çeşitlendirmesi Yapmak

Güncelleme tarihi: 17 Tem 2021

Yazıda portföy çeşitlendirmenin ne olduğundan, varlık dağılımının nasıl yapılacağından ve uygulanacak stratejilerden bahsedilmiştir, keyifli okumalar.



Kazandığımız bir şeyi kaybetme riski her zaman mevcuttur. Örneğin, bir kenarda duran nakdin değeri enflasyon nedeniyle zaman içerisinde erimeye başlar. Bu nedenle elimizdekilerin değerini koruması ve hatta değer yaratması için kişiliğimize uygun yatırımlara yönelmeliyiz. Portföyünüzü çeşitlendirirken doğru varlık dağılımı yapmak önemlidir. Bu sayede istikrarlı bir gelir elde edebileceğiniz gibi risklerinizi de sınırlamış olursunuz. Yani, portföyünüzde bulunan varlıkların sınıflarındaki çeşitlilik, riskinizi azaltarak etkinliğin artmasını sağlayabilir.




İçindekiler

I. Varlık Dağılımı ve Portföy Çeşitlendirmesi Nedir?

II. Modern Portföy Teorisi Nedir?

III. Varlık Sınıfları ve Dağılım Stratejileri

IV. Portföyde Varlık Dağılımı ve Portföy Çeşitlendirmesi Yapmak

V. Varlık Dağılımında Karşılaşılan Dağılımlar



I. Varlık Dağılımı ve Portföy Çeşitlendirmesi Nedir?


Varlık dağılımı ve portföy çeşitlendirmesi, birbirini tamamlayan iki farklı uygulamadır. Varlık dağılımı, portföyümüzde bulunan sermayenin hangi varlık sınıfına ne oranda dağıtılması gerektiğini belirlememizi sağlayan bir para yönetim stratejisidir. Portföy çeşitlendirmesi ise belirlenen varlık sınıflarına ait finansal varlıkların seçimidir.


Stratejileri kullanmaktaki asıl amacımız, karşılaşılacak riskleri en aza indirmek ve ve beklenen getiriyi en üste çıkarmaktır. Yatırımcı kazancını artırması için ekonomik koşullar hakkında gelecek ufkunu geliştirmeli ve risk toleransını dengeli bir şekilde taşıyabilmelidir. Bu iki para yönetim stratejisinin temelinde yatan ana düşünce, sahip olunan yumurtaları farklı sepetlere koymaktır. Bu nedenle birbiri arasında benzerlik göstermeyen varlıklar seçerek düşük korelasyona sahip bir portföy oluşturma yoluna gitmek en iyisi olacaktır.


Her iki stratejiyi birlikte uyguladığımızda portföyümüz çeşitli varlık sınıflarına dağıtılmakla birlikte sınıfların içerisindeki farklı varlıklara da sahip olmamızı sağlayacak ve böylece risk yönetimimiz güç kazanacaktır. O kadar ki, bu stratejileri uygulamak kimi durumlarda tek bir varlık seçiminden daha yararlı olacağı bir gerçektir.



II. Modern Portföy Teorisi Nedir?


Modern Portföy Teorisi, söz konusu iki stratejiyi portföyümüz için modelleme yapmamızı sağlayan bir matematiksel çerçevedir. Harry Markowitz bu konu hakkında 1952 yılındaki yayınladığı yazı ile Ekonomi alanında Nobel Ödülüne layık görülmüştür.


Varlık sınıfları kendine has özellikleri nedeniyle piyasa koşullarına göre birbirinden farklı biçimde hareket ederler. Herhangi bir varlık sınıfı iyi bir ivme halindeyken diğer varlık sınıflarında durum iyiye gitmiyor olabilir. Bu varsayıma göre, portföyümüzü çeşitli varlık sınıflarına ait varlıklarla donattığımızda riskimizi dengeleme konusunda daha şanslı konumda oluruz.


Teoriye göre, birbiri arasında korelasyon olmayan piyasalara ait varlıklardan oluşturulan bir portföyün oynaklığı, çeşitlendirilmemiş bir portföye göre daha az olacağı varsayılır. Aynı zamanda riski dağıtılmış bir portföyün getirisi daha fazla olacaktır. Sonuçta, eşit getiriye sahip olacağı öngörülen çeşitlendirilmiş bir portföy ile çeşitlendirilmemiş bir portföy arasında tercih söz konusu olduğunda, rasyonel davranacak olan akılcı yatırımcı riskin az olduğu portföyü tercih edecektir. Özünde teori, arasında bağ olmayan varlıklarla çeşitlendirilmiş bir portföyün bizi en verimli sonuca götüreceğini varsayar.



III. Varlık Sınıfları ve Dağılım Stratejileri


Varlık sınıfları yatırımcıların popüleritesine göre geleneksel ve alternatif varlıklar olarak iki ana kısma ayrılır. Geleneksel varlıklar likit olan pay senetleri, bono ve tahviller veya nakitlerdir. Alternatif varlıklar ise görece likit olmayan varlıklardır, yani gayrimenkuller, emtialar, türev araçlar veya dijital paralardır.


Modern portföy teorisi iki dağıtım yöntemini kullanır: stratejik varlık dağıtımı ve taktik varlık dağıtımı. Stratejik Varlık Dağılımı, uzun vadeli işlemler yapan yatırımcılara özgü bir yaklaşımdır. Varlık dağılımları uzun zaman aralıklarına ve geleceğe dair risk algısına göre gerçekleştirilir. Taktik Varlık Dağılımı ise kısa vadeli işlemler yapan tacirlere özgü bir yaklaşımdır. Burada kısa sürede kazanç elde edilebilecek varlıklara odaklanılır. Özünde bu taktikte, piyasada diğerlerine göre daha iyi performans gösteren varlıkların performanslarını sürdüreceği varsayılır.


Çeşitlendirilmiş bir portföyün performansı için varlıkların birbiriyle tam kolerasyon göstermemesi yeterlidir. Kolerasyon göstermemesi ya da ters kolerasyon göstermesi gibi bir zorunluluk şartı aranmaz.



IV. Portföyde Varlık Dağılımı ve Portföy Çeşitlendirmesi Yapmak


Yatırım profilimize ve piyasalara olan hakimiyetimizi göze alarak varlık sınıfları arasında bir dağılım yapmak, portföyümüz için en doğru olanıdır. Bir örnek vermek gerekirse; portföyümüzün %50'sini pay senetlerine, %25'ini tahvillere, %15'ini dijital paralara ve kalan %10'unu da nakit olarak tutabilirsiniz. Bu dağılıma göre pay senetlerine ait olan miktarın %60'ını yüksek piyasa değerine sahip varlıklara, %30'unu ortalama piyasa değerine sahip varlıklara ve kalan %10'unu da düşük piyasa değerine sahip varlıklara yapmak gibi bir çeşitlendirme yolu izleyebilirsiniz.


Varlık dağılımı yapıldıktan sonra portföyün performansı belli aralıklarla takip edilmeli ve gelinen sonuç hakkında değerlendirmeler yapılmalıdır. Varlık sınıflarındaki oranda bir değişiklik görüldüğünde yeniden dengeleme yapılmalıdır. Dengeleme için iyi performans gösteren varlıklar satılırken kötü performans gösteren varlıklar alınmalıdır. Varlık seçimleri de hedeflere bağlı olarak yeniden değiştirilebilir.


Vadeniz veya risk algınız zamana göre değişiklik gösterebilir. Buna bağlı olarak da varlık sınıflarına olan yönelimimizde oransal değişiklikler yapabileceğinizi aklınızda bulundurun.



V. Varlık Dağılımında Karşılaşılan Sorunlar


Varlık dağıtımı stratejileri oldukça verimli yöntemler olsa da kimi yatırımcı ve tacirler için uygun olmayabilir. Teoride harika görünen bir strateji uygulamada aynı sonucu vermeyebilir.


Yatırımcı, bir sistem oluştururken ön yargıya, kör özgüvene ve yanlış kararda kalmaya karşı koyamazsa eğer portföyü her halükârda zarara uğrayabilir.


 Risk toleransını belirlemek ve bu süreci yönetmek zor olabilir. İşlemlerin sonucu alındıktan sonra risk sınırınızı ancak görebiliyor olabilirsiniz. Fakat iş işten geçmiş olabilir. Buna bağlı olarak, kayıp durdur noktasını işlemlerinizi açmadan önce net olarak belirlemelisiniz.



Bir başka konu ile yeniden görüşmek dileğiyle, sağlıcakla.

Son Yazılar

Hepsini Gör

Furkan Aldemir

bottom of page